Koro performanslarında mikrofon yerleşimi: Pratik teknikler!
Koro mikrofonu (dip mikrofon) seçimi, yerleşimi ve sayısı
(1) Öncelikle koronun ses alım ihtiyaçları belirlenmeli. Örn: Soprano/alto/bas bölümleri var mı? Kadın/erkek düetleri mevcut mu?
(2) Ses yayılım alanı ve mikrofon özellikleri analiz edilmeli. Örn: Ortam gürültüsü veya yakın nefes seslerinin etkisi nasıl kompanze edilir? Mikrofon yönlülüğü kardiyoid mi, süper kardiyoid mi?
(3) Mikrofon ses alımı sonrası sahne ses basıncının yeterliliği test edilmeli. Örn: Mikrofon açısı, yüksekliği, mesafesi ve mekanın toplam ses gücü yeterli mi?
(4) Çoğu zaman, koro üyelerinin performans kalitesi mikrofon sayısını ve yerleşimini doğrudan etkiler. Ses teknisyenleri, yeterli basıncı sağlarken seviye ayarlarını yaparken geri besleme oluşumuna ve bölgesel ses alım dengesine dikkat etmelidir.
Kondenser mikrofonla koro kaydında dikkat edilecek hususlar
(1) Ana seslendirme sisteminin gücü yeterli olmalı.
(2) Hoparlörlerden mümkün olduğunca uzağa yerleştirilmeli. Koro üyeleri profesyonel değilse ve mikrofon sayısı kısıtlıysa, mikrofonlar sanatçılara yaklaştırılmalı.
Özel kayıt ihtiyacı yoksa, sahne hoparlörlerinin yan pozisyonlarını geçmemeli (en az 2m mesafe korunmalı). Sahne koşullarına göre mikrofon-kaynak mesafesi azaltılarak kazanç artırılır. Bu, ses teknisyenine sahne basıncı ve ton ayarı için daha fazla sinyal seviyesi esnekliği sağlar.
(3) Çoğu yönlü kondenser mikrofonun geri beslemesi orta-alt frekanslarda (özellikle bass'ta) yoğunlaşır. Ekipmanın ses alanı düzenlemesi ekolayzır ile yapıldığından, tüm mikrofonların kalibrasyon standardı kondenser mikrofon baz alınarak yapılmalıdır. (Kondenser mikrofonları hoparlörlere yaklaştırma işlemi ekipman ve operatör becerisine bağlıdır, genellikle 2-3m mesafede yapılır. Seviyeler kontrol edilip ana ekolayzırda işlem yapıldıktan sonra mikrofonlar eski yerine alınır. Bu yöntem, mikser fader'larına optimum sinyal çıkışı için yeterli kafa payı sağlar.)
Geri besleme frekansları ekolayzırla tespit edilmeli ve 3-6dB zayıflatılmalıdır. Performans sırasında bu frekans bandında feedback oluşma riski minimize edilir. Ayarlar tamamlandıktan sonra mikserde her mikrofon için tonlama ince ayarı yapılabilir.
(4) Kapalı alanda koro kaydında, monitör hoparlörlerine genellikle vokal değil sadece enstrümantal müzik verilir. Bu feedback oluşumunu azaltır. Farklı koro performansları için farklı yönlülükte mikrofonlar kullanılmalıdır. Ayrıca mikrofon açıları, hoparlör yayılım açıları ve mekan yansımalarının açıları da dikkate alınmalıdır.
(5) Canlı performansta öncelikle koronun kaç vokal bölümü olduğu ve her bölümde kaç kişi olduğu belirlenmeli. Mikrofon sayısı vokal bölüm sayısından az olmamalıdır (tercihen her bölüm için 2 mikrofon).
(6) Orkestradaki gibi, her vokal bölümünün bir baş şefi vardır. Mikrofonlar öncelikle bu kişiye yönlendirilmelidir. Koro olduğu için topluluk hissi de önemlidir - mikrofonlar bölümdeki diğer üyeleri de kapsamalıdır (yakın mesafeli kayıt önerilmez).
(7) Solistler için özel mikrofon kullanılmalı ve yakın mesafeden kayıt yapılmalıdır.
(1) Öncelikle koronun ses alım ihtiyaçları belirlenmeli. Örn: Soprano/alto/bas bölümleri var mı? Kadın/erkek düetleri mevcut mu?
(2) Ses yayılım alanı ve mikrofon özellikleri analiz edilmeli. Örn: Ortam gürültüsü veya yakın nefes seslerinin etkisi nasıl kompanze edilir? Mikrofon yönlülüğü kardiyoid mi, süper kardiyoid mi?
(3) Mikrofon ses alımı sonrası sahne ses basıncının yeterliliği test edilmeli. Örn: Mikrofon açısı, yüksekliği, mesafesi ve mekanın toplam ses gücü yeterli mi?
(4) Çoğu zaman, koro üyelerinin performans kalitesi mikrofon sayısını ve yerleşimini doğrudan etkiler. Ses teknisyenleri, yeterli basıncı sağlarken seviye ayarlarını yaparken geri besleme oluşumuna ve bölgesel ses alım dengesine dikkat etmelidir.
Kondenser mikrofonla koro kaydında dikkat edilecek hususlar
(1) Ana seslendirme sisteminin gücü yeterli olmalı.
(2) Hoparlörlerden mümkün olduğunca uzağa yerleştirilmeli. Koro üyeleri profesyonel değilse ve mikrofon sayısı kısıtlıysa, mikrofonlar sanatçılara yaklaştırılmalı.
Özel kayıt ihtiyacı yoksa, sahne hoparlörlerinin yan pozisyonlarını geçmemeli (en az 2m mesafe korunmalı). Sahne koşullarına göre mikrofon-kaynak mesafesi azaltılarak kazanç artırılır. Bu, ses teknisyenine sahne basıncı ve ton ayarı için daha fazla sinyal seviyesi esnekliği sağlar.
(3) Çoğu yönlü kondenser mikrofonun geri beslemesi orta-alt frekanslarda (özellikle bass'ta) yoğunlaşır. Ekipmanın ses alanı düzenlemesi ekolayzır ile yapıldığından, tüm mikrofonların kalibrasyon standardı kondenser mikrofon baz alınarak yapılmalıdır. (Kondenser mikrofonları hoparlörlere yaklaştırma işlemi ekipman ve operatör becerisine bağlıdır, genellikle 2-3m mesafede yapılır. Seviyeler kontrol edilip ana ekolayzırda işlem yapıldıktan sonra mikrofonlar eski yerine alınır. Bu yöntem, mikser fader'larına optimum sinyal çıkışı için yeterli kafa payı sağlar.)
Geri besleme frekansları ekolayzırla tespit edilmeli ve 3-6dB zayıflatılmalıdır. Performans sırasında bu frekans bandında feedback oluşma riski minimize edilir. Ayarlar tamamlandıktan sonra mikserde her mikrofon için tonlama ince ayarı yapılabilir.
(4) Kapalı alanda koro kaydında, monitör hoparlörlerine genellikle vokal değil sadece enstrümantal müzik verilir. Bu feedback oluşumunu azaltır. Farklı koro performansları için farklı yönlülükte mikrofonlar kullanılmalıdır. Ayrıca mikrofon açıları, hoparlör yayılım açıları ve mekan yansımalarının açıları da dikkate alınmalıdır.
(5) Canlı performansta öncelikle koronun kaç vokal bölümü olduğu ve her bölümde kaç kişi olduğu belirlenmeli. Mikrofon sayısı vokal bölüm sayısından az olmamalıdır (tercihen her bölüm için 2 mikrofon).
(6) Orkestradaki gibi, her vokal bölümünün bir baş şefi vardır. Mikrofonlar öncelikle bu kişiye yönlendirilmelidir. Koro olduğu için topluluk hissi de önemlidir - mikrofonlar bölümdeki diğer üyeleri de kapsamalıdır (yakın mesafeli kayıt önerilmez).
(7) Solistler için özel mikrofon kullanılmalı ve yakın mesafeden kayıt yapılmalıdır.